"Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino" - Neslihan Önderoğlu


  "Sen de bundan nefret etmiyor musun?" dedi aniden. 
   "Neyden nefret etmiyor muyum?"
   "Rahatsız eden sessizlikten. Neden birinin yanında rahat etmek için saçma sapan şeylerden konuşma gereği duyarız ki?"
   "Bilmem ama güzel soru," dedim. İçimden de, deminden beri kırlangıçlardan bahsetmen yeterince saçma sapan değil miydi, demek geldi. Demedim. 
   Devam etti. "Gerçekten özel biriyle tanıştığımızı bildiğimizde bir dakikalığına şu lanet olası çenemizi kapatıp rahatça sessizliği paylaştıktan sonra hep saçma sapan şeyler söyleriz." 
   O bunları söylerken yüzüne baktım ve birdenbire beynimin içinde bir şimşek çaktı. Tabii ya, onu ilk gördüğüm andan beri bana bu kadar tanıdık gelmesi, onu bu kadar beğenmem, az önce aramızda geçen konuşmalar, hepsi ama hepsi... Pulp Fiction. En sevdiğim Tarantino filmi. 
   Tek elinde tutmaya devam ettiği sigarası, az önceki öpüşmeden dudaklarının kenarlarına bulaşmış kırmızı ruju ve yüzünün üçte birini kapatan kâkülleriyle Uma Thurman'ın canlandırdığı Mia Wallace karakterine benzettim onu bir anda. Benzetmek ne kelime! Mia Wallace filmden fırlamış da gelmiş, karşımda duruyordu. Ben de bu durumda, onu yemeğe çıkaran John Travolta olmalıydım.
   Aklımdan bunları geçirirken, sonu gelmeyecek gibi görünen bir öksürük nöbetine yakalandı birden. 
   "Alerjik bronşitim var," dedi, nefes almak için karnını tutmuş, hafif öne eğilmişti.
   "Herhalde şu kırlangıç yuvasından dökülen tozlar dokundu sana." Su getirmek için içeri seyirttim.


Neslihan Önderoğlu - Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino

ON8 Kitap, s.91-92


0 Comments