"Vakıf" - Isaac Asimov


 Hardin’in arkasında bir kıpırdanma oldu ve bir iki boğuk ses duyuldu, yine de Hardin başını çevirip bakmadı.

   Bu durum Hari Seldon’ı, daha doğrusu onun görüntüsünü etkilememişti tabii. Hiçbir rahatsızlık duymadan sürdürdü konuşmasını: “Bu projenin kandırmaca oluşu, ne benim ne de meslektaşlarımdan herhangi birinin bu ansiklopedinin tek bir cildinin bile basılmadığını umursamayışından ileri geliyor. Ansiklopedi amacına hizmet etti etmesine; onun sayesinde İmparator’dan bir izin belgesi aldık, onun sayesinde planımızı uygulamaya koymak için ihtiyaç duyduğumuz yüz bin insanı toplayabildik ve yine onun sayesinde bu kitleyi bir yandan olaylar kendi kendine şekillenirken meşgul kılmayı başardık, ta ki geri dönüş için artık çok geç oluncaya dek.
   “Dürüst olmak gerekirse tamamen bir uydurmacadan ibaret bir proje üzerinde çalıştığınız elli yıl boyunca gerileyişinizin önü kesildi, bugünse ona oranla katbekat daha önemli olan asıl planımıza ulaşmak üzere ilerlemek dışında yapacak bir şeyiniz kalmadı.
   “O hedefe ulaşabilmeniz için sizi bu gezegene ve aradan elli yıl geçtikten sonra kendinizi hareket özgürlüğünüzün kalmadığı bir noktada bulacağınız bir zamana yerleştirdik. Şu andan itibaren yüzyıllar boyunca izleyeceğiniz yol kaçınılmaz olarak belirlenmiş durumda. Şu an ilkiyle yüzleşmekte olduğunuz bir dizi krizle karşılaşacaksınız ve her seferinde hareket alanınız öyle sınırlanacak ki, tek ve yalnızca tek bir yol izlemeye mahkum olacaksınız.
   “Her ne kadar bunun farkına çok az kişi varabildiyse de, geride kalan yüzyıllar süresince galaksi uygarlığı yozlaştı ve çöküş evresine girdi. Gelin görün ki, bugün sınır bölgeleri merkezden ayrılıyor; İmparatorluk’un birliği çatırdamaya yüz tuttu. Gelecek nesil tarihçiler geride kalan şu son elli yıl içinde gelişigüzel bir nokta belirleyecek ve ‘İşte Galaktik İmparatorluk bu noktadan itibaren çöküşe geçti,’ diye not düşecek.
   “Haklı da olacaklar; yine de izleyen pek çok yüzyıl boyunca o çöküşün farkına çok az kişi varacak.
   “Çöküşten sonra ise kaçınılması mümkün olmayan bir barbarlık devri yaşanacak; psikotarihçilerimizin bize dediğine göre, normal koşullar altında otuz bin yıl sürecek olan bir devir bu. Çöküş'ün önüne geçemeyiz. Geçmek de istemeyiz, çünkü İmparatorluk kültürü bir zamanlar sahip olduğu canlılık ve değeri çoktan kaybetti. Diğer yandan, takip edecek olan barbarlık dönemini kısaltmak… ve süresini bin yıla kadar indirgemek bizim elimizde.
   “Vakıf hakkındaki gerçeği size elli yıl önce nasıl söyleyemediysek, söz konusu kısaltmanın nasıl yaşanacağını ve ayrıntılarını da söyleyemeyiz. O sürecin ayrıntılarını keşfedecek olursanız planımız başarısızlığa uğrayabilir; tıpkı ansiklopediye ilişkin hileyi sezmeniz halinde olacağı gibi; çünkü o zaman, edineceğiniz bilgiler hareket serbestinizi genişletecek ve eklenecek olan değişkenlerin sayısı bizim psikolojimizin üstesinden gelemeyeceği bir rakama ulaşacaktır.
   “Ama siz bunun ne olduğunu öğrenemeyeceksiniz; çünkü Terminus’ta hiç psikolog yok, Alurin’i saymazsak hiç olmadı da… kaldı ki, o da bizden biriydi.
   “Yine de size şu kadarını söyleyebilirim: Terminus ve galaksinin diğer ucundaki ortağı Vakıf, Rönesans’ın ve İkinci Galaktik İmparatorluk’un gelecekteki kurucularının tohumlarını teşkil ediyor. Terminus’un o zirveye doğru yola çıkması ise, şu anki krizle başlayan bir süreçtir.
   “Söz açılmışken şunu da belirteyim ki, şu an karşı karlıya bulunduğunuz, oldukça yalın bir krizdir ve kendisini izleyecek olan diğerlerinin çoğuna oranla çok daha basittir. Sorunun köküne inecek olursak, durum şöyle özetlenebilir: Siz galaksinin halen uygar durumda bulunan daha merkezi bölgelerinden aniden kopmuş bir gezegensiniz ve sizden daha güçlü olan komşularınızın tehdidi altında bulunuyorsunuz. Barbarlığın alabildiğine genişleyen sınırları tarafından çevrelenmiş, bilim insanlarından kurulu küçük bir dünya sizinki. Kendisininkine oranla daha ilkel bir enerjiyle yüklü bir okyanusun ortasındaki, nükleer güce sahip bir adaya benziyorsunuz; buna rağmen güçsüzsünüz, çünkü gerekli madenlerden yoksunsunuz.
   "Gördüğünüz gibi, durumunuz oldukça zorlu, üstelik harekete geçmeye zorlanıyorsunuz. Bu hareketin niteliği -aynı zamanda içinde bulunduğunuz çıkmazın anahtarı olan şey- de apaçık ortada!" 
   Hari Seldon'ın görüntüsü boşluğa doğru uzandı ve kitap bir kez daha elinde belirdi. Kitabı açıp şöyle dedi: 
   “Geleceğinize ne denli dönemeçli bir yol izlerse izlesin, torunlarınıza daima bu yolun bir kez çizilmiş olduğunu ve yolun sonunda onları yeni ve daha büyük bir imparatorluğun beklediğini öğretin!" 
   Hari Seldon gözlerini kitaba çevirdi, ardından hiçliğe karıştı ve salondaki ışıklar yeniden yandı. 
   Hardin ise başını kaldırdığında, hüzünlü gözleri ve titreyen dudaklarıyla Pirenne'yi gördü. 
   Mütevelli Heyeti Başkanı'nın sesi kesin ama ifadesizdi. "Anlaşılan o ki, sen haklıymışsın. Bu akşam saat altıda bizimle buluşursan, Heyet ne yapılacağına dair senin görüşüne başvuracak." 
   Heyet üyeleri birbiri ardına Hardin'in elini sıktı; o ise kendi kendine gülümsüyordu. Üyeler bu durumu anlayışla karşıladılar; ne de olsa yanılgılarını kabullenecek kadar iyi birer biliminsanıydılar... ne var ki onlar için artık çok geçti. 
   Hardin saatine baktı. Vakit tamamdı. Lee'nin adamları kontrolü ele geçirmiş olmalıydı; Heyet artık kimseye emir verecek konumda değildi. 
   İlk Anacreon uzay gemisi ertesi gün gezegene iniş yapacaktı, ama bu durum da sorun oluşturmuyordu. Nasıl olsa altı ay sonra onlar da emir veremeyecek hale gelecekti. 
   Aslında, Hari Seldon'ın belirtmiş olduğu, Salvor Hardin'in de Anselm haut Rodric kendisine Anacreon’un nükleer güçten yoksun oluşundan ilk bahsettiğinde içinden geçirmiş olduğu gibi... bu krizin çözümü apaçık ortadaydı. 
   Hem de gün gibi açık! 


Isaac Asimov - Vakıf

Çevirmen: Kemal Baran Özbek, İthaki Yayınları, s.100-103


0 Comments