Çılga Cantürk - Mutlu Gel Huzurlu Gel


MUTLU GEL HUZURLU GEL 21..
6 Ocak 2017 anısına .. İnsan ne kadar sevildiğini ve bu zamana kadar neler yaşamış olduğunu aklının bir köşesinde her zaman saklasa da doğum günlerinde bambaşka duygularla anımsıyor bunların hepsini. Ve benim her bir sonraki yaşımı hayat o günde daha güzel yanları ile çıkarıyor benim karşıma. Çünkü ilerleyen her zamanımda hayatıma anlam katan o kadar güzel olaylar olup, o kadar güzel insanlar giriyor ki , her zaman şükrediyorum. Çocukluğumdan beri beni yaşama tutunmaya zorlayan ve aileme türlü türlü duygular yaşatan bir sürü ve basit olmayan sağlık sorunları ile karşılaştım ve onlarla yaşadım. Zaten 5 buçuk aylık doğmanın da getirdiği şeylerdi bunlar. Her nefesim kesilip öldü sandıklarında dakikalar içinde yeniden hayata tutunuşlarım belki de bu zamana kadar olan gücümün simgesidir. O kadar çok fotoğrafım, diğer büyüklerimden duyduğum o kadar çok anılarım ve yaşadıklarım var ki ; onları her duyuşumda bu kadar zorluğun yanında ne kadar şanslı olduğumu hissediyorum. İlk olarak en büyük şansım bilinçli bir aileye ve çevreye sahip olmaktır bence. O zaman şartlarında, zor koşullar altında çalışıp didinen ve daha liseye başladığında okumak için başka şehire tek başına atılan, ona rağmen asla içinde mutsuzluk barındırmayan ve rahatlık içinde olanlardan kimse olamazken, lise ve üniversite bitirip meslek sahibi olup bu zamana kadar bizden emeğini esirgemeyen annem.. Gençlik yıllarını en güzel şekilde geçirip, çok fazla insan tanıyıp her zamanın koşuluna ayak uydurup, zor şartlar altında çalışıp zorlu askeri koşullara rağmen türlü türlü yer kazanıp , meslek sahibi olup işini hakkıyla yapan ve seven güçlü mü güçlü babam.. Benden hiçbir zaman emeklerini ve sevgilerini esirgemediler. Her konuda kendilerini geri plana atıp hakkımda iyisini de değil en iyisini isteyip bunun için çabaladılar ve hala bunu yapmaktalar. Büyüdükçe sorunlar yaşıyoruz, birbirimizi anlamamaya başlıyoruz, üzülüyoruz, kırılıyoruz belki de çok yorulup yıpranıyoruz ama aslında her daim bazı şeylerin farkındayız. Her ne kadar birbirimizi gerçekten bazen anlayamadığımız dönemlerden geçsek de aslında daha da ilerisinde ne kadar da aynı olduğumuzu, aslında haklılarmış dediğimizi şimdiden anımsıyorum.. Babam sayesinde bir sürü şehir gezdim, bir sürü şehirde yaşadım ve çok farklı insanlarla tanıştım. Bunun benim için her zaman bir ayrıcalık olduğunu bildim çünkü bu beni bir adım önde tuttu. Anlayışımdan insanları tanımama hatta olaylara ve yaşadıklarıma olan bakış açımdan kendime kattığım özelliklere kadar her şeyi bu koşullar bile şekillendirdi diyebilirim. Herkesin sahip olamayacağı ve tadamayacağı bu güzel ama bir o kadar da zor şeyi ben tattım.. Bunun için yine babama minnettarım. Sıkıntılarım olsa bile olduğum yerde nasıl mutlu olmam gerektiğini bildiğim için çevremdeki sıradan insanlardan ''ne bu mutluluk ya bu kadar sıkıntının içinde'' gibi tepkiler aldım hala da almaya devam ediyorum. Fakat kimsenin anlamayacağı , daha doğrusu sadece benzer şeylerden geçenlerin anlayabileceği bir nokta var ki , o da başkalarına zorluk ve hayat şartı diye görünen şeylerin aslında bizimkilerin yanında ne kadar basit kaldığı ve benim gözüme o yüzden gelmediği oldu. Ne yaşarsam yaşayayım güler yüzümü ve iyi niyetimi kimseden esirgemedim , bir insana insan gözüyle baktığım için hep rahattım. Bana değer veren insanlardan vermeyenlerine kadar karanlık taraflarından bile bakıp iyi yüzümü gösterdim ve içimde fesatlık barındıramadım. Evet bu yüzden çok yıpranıyoruz farkındayım ama unutmayın ki bu konuda kendinizi ne yaşarsanız yaşayın değiştiremezsiniz. Çünkü vicdan ve iyi niyet daha siz doğmadan içinize serpiştirilen ve ömür boyu üzerinizde taşıdığınız bir şeydir. Aksi gibi olmaya çalışıp buna kendinizi inandırdığınız zaman sadece rol yapmış olursunuz. Bunu hiçbir zaman yapmadım. Bu yüzdendir ki benim hayatıma zararı dokunan insanların hayatlarında ayaklarına ufak ya da büyük bir şeyler batması, sonra tekrar bana hakkını helal et cümleleri ile dönmesi. Ne kadar şanslıyım şu zamana kadar kendimle ilgili bir kötü söz işitmeyişimden.. Vicdanın rahat olmasının ne demek olduğunu şu dünyada tadabilen o kadar az kişiyiz ki.. 
    İçimde büyüttüğüm bu inanca ve güce sahip olduğum her gün, ne kadar zorluk olursa olsun yeniden doğmaya istekliyim. Bunu ne başkalarının ne de yaşanılanların kırmasına izin vermem, vermedim de. Bu hayatın size sahip olduğunuz en güzel hediye olduğunu sadece ölümlerde anlamayın. Sadece bir şeyler okuduğunuzda ya da şahit olduğunuzda anlamayın. İsyanlarını ve üzüntüleriniz anlık olsun. Ben böyle bir düşünceye sahip olduğum halde en büyük isyanları edip yakınabiliyorum bazen ama önemli olan bunun ne kadar sürdüğü. Bir süre sonra size farkettirdikleri.. Geriye dönüp baktığınızda sadece mutsuzluklarınızı ve zorluklarınızı değil onların size kattıklarını hatırlayın.. 
   Ve son olarak yine bana bu günü ve diğer günlerimi güzel kılan herkese minnettarım. Ben kendimden sonra en önemli unsur olan hayatımdaki insanlarla anlam buluyorum. İyisiyle de kötüsüyle de . Umarım kötüsünden de öteye her zaman daha iyiye, yaşanılabilir bir şekilde devam eder 21 yaşımda ondan sonraki yaşlarımda.. Hepiniz iyiki varsınız.  Mutlu gel huzurlu gel 21 ! :)

"ÇILGA CANTÜRK"

0 Comments