"Gammazcılar" - Juan Gabriel Vásquez


 Yine o pazar günlerinden birinde, devlet sırrı gibi sakladığım kasetlerden birini Sara'nın evine getirme akılsızlığını gösterrniştim. Kahve servisini yaptıktan sonra, onlardan müzik setinin yanına oturmalarını ve sessiz olmalarını istemiştim. Ve üçümüz, salon işlevi gören geniş mekânda, Sara'nın otellerinden bahsedişini dinlemiştik. "Savaş otelin içindeydi, onu ceplerimizde taşıyorduk," deyişini işittik. "Ben gördüğüm her şeyi sana anlatamam, çünkü hala hayatta olan insanlar var ve ben ne bir ihbarcıyım ne insanların itibarlarını yıkmak istiyorum ne de hiç kimsenin kalkmasını istemediği yerden toprağı kaldırmak istiyorum. Ama eğer yapabilseydim, eğer bu dünyada yalnız ikimiz, bu evde sadece sen ve ben olsaydık, eğer bir bomba düşse ve artık Kolombiya diye bir yer kalmasa, hayatta sadece ikimiz kalmış olsak ve sen bana o zaman neler yaşandığını sorsan, sana her şeyi anlatabilirdim... Sonra bunları öğrenmiş olmak hoşuna gitmezdi. Bu bilgiler insanı hasta ediyor, Gabriel, bunu daha güzel nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, ama durum bu. Eğer bana sormuş olsalardı, şöyle derdim: Gözlerimi kapamayı ve bu şeyleri görmemeyi tercih ediyorum. Ve elbette hiç kimse bana sormadı, kim gösterecek bu inceliği. Ailem otelin sahibi olmasına rağmen, düşünebiliyor musun? Zira eğer dünyada mantık olsaydı, bir Haberci Melek'in Avrupa Oteli'nde ortaya çıkması ve bunun ya da şunun olacağı konusunda babamı uyarması gerekiyordu. Hayır, hayır mantık değil: Adalet. Bir uyarı ucu ucuna yeterli olabilirdi, ama bu tür konularda insan ona güvenemez, bu madde anlaşmada yok. Anlaşmalar yukarıda hazırlanır ve insan içeriğini bilmeden imzalar, sonra bir şeyler olur ve eğer insan bunlardan memnun değilse şikayet edecek kimseyi bulamaz... Netice itibariyle, sana her şeyi anlatamam, ama otelden bahsedebilirim; otelden, savaştan ve bunların hayatımdaki sonuçlarından, zira bir insan aynı zamanda içinde büyüdüğü ortamlardır. 
   "Bana pişmanlık duyduğum bir şeyin olup olmadığım soruyorsun. Herkes bir şeylerden pişmanlık duyar, değil mi? Sen bana bunu sorar sormaz gözümün önüne yaşlı Lehder'in suratı geliyor. Mompós Almanlarından bir kadındı. Mompós'taki Nazi Almanları böyle adlandırıyorduk. Bazıları 1940'tan önce otelin devamlı müşterileriydi ve birçoğu Eduardo Santos'u tanıyordu. Üstelik benden çok daha iyi. İşte bu yüzden çok tuhaf geldi, Gabriel. İşte bu yüzden bu kadının gelip beni aramasına çok şaşırdım. 1945 yılının başlarıydı. Kocasının lehine arabuluculuk yapmamı istemek için bana geldi. Böyle söyledi, benim bir suçum yok, lehine arabuluculuk yapmamı söyledi. Bay Lehder, kısa bir süre önce Sabaneta Oteli'ne kapatılmıştı. Hayır, "toplama kampı" demeyi reddediyorum, konuşma dili bizi bu tuzaklara çekemez. Bu başka bir şey. 


Juan Gabriel Vásquez - Gammazcılar

Çevirmen: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, s.70-71


0 Comments